21/08 Yeremya 13-15
[tr] Yeremya 13-15
13:1 RAB bana, ‹‹Git, kendine keten bir kuşak satın alıp beline sar, ama suya sokma›› dedi.
2 RABbin buyruğu uyarınca bir kuşak satın alıp belime sardım.
3 RAB bana ikinci kez seslendi:
4 ‹‹Satın aldığın belindeki kuşağı al, Perata git. Kuşağı orada bir kaya kovuğuna gizle.››
5 RABbin buyruğu uyarınca gidip kuşağı Perata yakın bir yere gizledim.
6 Uzun süre sonra RAB bana, ‹‹Kalk, Perata git, gizlemeni buyurduğum kuşağı al›› dedi.
7 Bunun üzerine Perata gittim, gizlediğim yeri kazıp kuşağı aldım. Ancak kuşak çürümüştü, hiçbir işe yaramazdı.
8 RAB bana şöyle seslendi:
9 ‹‹RAB diyor ki, ‹İşte Yahudanın gururunu da Yeruşalimin büyük gururunu da böyle çürüteceğim.
10 Sözümü dinlemek istemeyen, yüreklerinin inadı uyarınca davranan, başka ilahları izleyip onlara kulluk eden, tapan bu kötü halk, bu işe yaramaz kuşak gibi olacak.
11 Kuşak insanın beline nasıl yapışırsa, ben de İsrail ve Yahuda halklarını kendime öyle yapıştırdım› diyor RAB, ‹Öyle ki, bana ün, övgü, onur getirecek bir halk olsunlar. Ama dinlemediler.› ››
12 ‹‹Onlara de ki, ‹İsrailin Tanrısı RAB, Her tulum şarapla dolacak, diyor.› Eğer sana, ‹Her tulumun şarapla dolacağını bilmiyor muyuz sanki?› derlerse,
13 onlara de ki, ‹Bu ülkede yaşayan herkesi -Davutun tahtında oturan kralları, kâhinleri, peygamberleri, Yeruşalimde yaşayanların tümünü- sarhoş olana dek şarapla dolduracağım› diyor RAB.
14 ‹Onları -babalarla çocukları- birbirlerine çarpacağım. Acımadan, esirgemeden, sevecenlik göstermeden hepsini yok edeceğim› diyor RAB.››
15 Dinleyin, kulak verin,
Gururlanmayın,
Çünkü RAB konuştu.
16 Karanlık basmadan,
Kararan dağlarda
Ayaklarınız tökezlemeden
Tanrınız RABbi onurlandırın.
Siz ışık beklerken,
RAB onu kopkoyu, zifiri karanlığa çevirecek.
17 Ama bu uyarıyı dinlemezseniz,
Gururunuz yüzünden ağlayacağım gizlice,
Gözlerim acı acı gözyaşı dökecek,
Gözyaşlarım sel gibi akacak.
Çünkü RABbin sürüsü sürgüne gönderilecek.
18 Krala ve ana kraliçeye söyle:
‹‹Tahtlarınızdan inin,
Çünkü görkemli taçlarınız başınızdan düştü.››
19 Negevdeki kentler kapanacak,
Onları açan olmayacak.
Sürgüne gönderilecek Yahuda,
Tamamı sürgüne gönderilecek.
20 Gözlerinizi kaldırıp bakın,
Kuzeyden gelenleri görün.
Nerede sana emanet edilen sürü?
Övündüğün kuzular nerede?
21 Sana dost olması için yetiştirdiğin kişileri
RAB başına yönetici atayınca ne diyeceksin?
Doğuran kadının çektiği sancı gibi
Seni de ağrı tutmayacak mı?
22 ‹‹Neden bütün bunlar başıma geldi?›› dersen,
Günahlarının çokluğu yüzünden eteklerin açıldı,
Tecavüze uğradın.
23 Kûşlu derisinin rengini,
Pars beneklerini değiştirebilir mi?
Kötülük etmeye alışmış olan sizler de iyilik edemezsiniz.
24 ‹‹Çöl rüzgarının savurduğu saman çöpü gibi
Dağıtacağım sizleri.
25 Payın, sana ayırdığım pay bu olacak›› diyor RAB.
‹‹Çünkü beni unuttun,
Sahte ilahlara güvendin.
26 Ayıbın ortaya çıksın diye
Eteklerini yüzüne dek kaldıracağım.
27 Kırdaki tepeler üzerinde
Yaptığın iğrençlikleri -zinalarını,
Çapkın çapkın kişneyişini, yüzsüz fahişeliklerini- gördüm.
Vay başına geleceklere, ey Yeruşalim!
Ne zamana dek böyle kirli kalacaksın?››
14:1 RAB kuraklığa ilişkin Yeremyaya şöyle seslendi:
2 ‹‹Yahuda yas tutuyor,
Kentleri bitkin;
Halkı karalar giymiş, yerlere oturmuş,
Yeruşalimin haykırışı yükseliyor.
3 Soylular uşaklarını suya gönderiyorlar.
Sarnıçlara gidiyor, ama su bulamıyor,
Kapları boş dönüyorlar.
Aşağılanmış, utanç içinde,
Başlarını örtüyorlar.
4 Ülke yağmursuz, toprak çatlamış,
Irgatlar utanç içinde başlarını örtüyorlar.
5 Kırdaki geyik bile
Yeni doğmuş yavrusunu bırakıyor,
Çünkü ot yok.
6 Yaban eşekleri çıplak tepelerde durmuş,
Çakal gibi soluyorlar;
Gözlerinin feri sönmüş,
Çünkü otlak yok.››
7 Suçlarımız bize karşı tanıklık etse de,
Adın uğruna bir şeyler yap, ya RAB!
Pek çok döneklik ettik,
Sana karşı günah işledik.
8 Ey İsrailin Umudu,
Sıkıntı anlarındaki Kurtarıcısı!
Neden ülkede bir yabancı,
Ancak bir gece konaklayan yolcu gibisin?
9 Neden şaşırmış biri gibi,
Kurtarmaya gücü yetmeyen savaşçı gibisin?
Aramızdasın sen, ya RAB,
Seniniz, bırakma bizi!
10 Bu halk için RAB diyor ki,
‹‹Gezip tozmayı pek sever,
Ayaklarını dolaşmaktan esirgemezler.
Bu yüzden RAB onlardan hoşnut değil,
Şimdi anımsayacak suçlarını,
Günahları için onları cezalandıracak.››
11 Sonra RAB bana, ‹‹Bu halkın iyiliği için yalvarma›› dedi,
12 ‹‹Oruç tutsalar bile feryatlarına kulak vermeyeceğim. Yakmalık sunu, tahıl sunusu sunsalar bile kabul etmeyeceğim. Tersine, kılıçla, kıtlıkla, salgın hastalıkla yok edeceğim onları.››
13 Bunun üzerine, ‹‹Ah, Egemen RAB, peygamberler bu halka, ‹Kılıç yüzü görmeyecek, kıtlık çekmeyeceksiniz; burada size kalıcı esenlik sağlayacağım› diyorlar›› dedim.
14 RAB, ‹‹Peygamberler benim adımla yalan peygamberlik ediyorlar›› dedi, ‹‹Onları ne gönderdim, ne onlara buyruk verdim, ne de seslendim. Size uydurma görümlerden, falcılıktan, boş şeylerden, akıllarından geçen hayallerden söz ediyorlar.
15 Adımla konuşan peygamberler için ben RAB diyorum ki, onları göndermediğim halde, ‹Bu ülkede kılıç da kıtlık da olmayacak› diyorlar. Ama kendileri de kılıçla, kıtlıkla yok olacaklar.
16 Peygamberlik ettikleri halk da kıtlık ve kılıç yüzünden Yeruşalim sokaklarına atılacak. Onları da karılarını, oğullarını, kızlarını da gömecek kimse olmayacak. Yaptıkları kötülüğü kendi başlarına getireceğim.
17 ‹‹Onlara de ki, ‹‹ ‹Gözlerim gece gündüz
Durmadan gözyaşı döksün,
Çünkü erden kızım, halkım
Ağır bir yara aldı,
Ezici bir darbe yedi.
18 Kıra çıksam, kılıçtan geçirilenleri,
Kente girsem, kıtlıktan kırılanları görüyorum.
Olup bitenden habersiz peygamberlerle kâhinlerse
Ülkeyi dolaşıp duruyorlar.› ››
19 Yahudayı büsbütün mü reddettin?
Siyondan tiksiniyor musun?
Neden şifa bulmayacak kadar yaraladın bizi?
Esenlik bekledik, iyilik gelmedi.
Şifa umduk, yılgınlık bulduk.
20 Yaptığımız kötülükleri,
Atalarımızın suçlarını biliyoruz, ya RAB;
Gerçekten sana karşı günah işledik.
21 Adın uğruna bizi küçümseme,
Görkemli tahtının hor görülmesine izin verme.
Bizimle yaptığın antlaşmayı anımsa,
Bozma onu.
22 Ulusların değersiz putlarından herhangi biri
Yağmur yağdırabilir mi?
Gökler kendiliğinden
Sağanak yağdırabilir mi?
Bunu yalnız sen yapabilirsin,
Ya RAB Tanrımız.
Umudumuz sende,
Çünkü bütün bunları yapan sensin.
15:1 RAB bana dedi ki, ‹‹Musayla Samuel önümde durup yalvarsalar bile, bu halka acımayacağım; kov onları önümden, gitsinler!
2 Sana, ‹Nereye gidelim?› diye sorarlarsa de ki, ‹RAB şöyle diyor: ‹‹ ‹Ölüm için ayrılanlar ölüme,
Kılıç için ayrılanlar kılıca,
Kıtlık için ayrılanlar kıtlığa,
Sürgün için ayrılanlar sürgüne.›
3 ‹‹Onların başına dört tür yıkım getirmeye karar verdim›› diyor RAB, ‹‹Öldürmek için kılıcı, paralamak için köpekleri, yiyip bitirmek, yok etmek için yırtıcı kuşlarla yabanıl hayvanları salacağım üzerlerine.
4 Yahuda Kralı Hizkiya oğlu Manaşşenin Yeruşalimde yaptıkları yüzünden bütün yeryüzü krallıklarını dehşete düşüreceğim.
5 ‹‹Kim acıyacak sana, ey Yeruşalim?
Kim yas tutacak senin için?
Hal hatır sormak için
Kim yolundan dönüp sana gelecek?
6 Sen beni reddettin›› diyor RAB,
‹‹Gerisingeri gidiyorsun.
Ben de elimi sana karşı kaldıracak,
Seni yok edeceğim;
Merhamet ede ede yoruldum.
7 Ülkenin kapılarında,
Halkımı yabayla savuracak,
Çocuksuz bırakacak, yok edeceğim;
Çünkü yollarından dönmediler.
8 Dul kadınlarının sayısı denizin kumundan çok olacak.
Gençlerinin annelerine
Öğle vakti yok ediciyi göndereceğim;
Üzerlerine ansızın acı, dehşet salacağım.
9 Yedi çocuklu kadın
Bayılıp son soluğunu verecek;
Daha gündüzken güneşi batacak,
Utandırılıp alçaltılacak.
Sağ kalanları düşmanlarının önünde
Kılıca teslim edeceğim.››
Böyle diyor RAB.
10 Vay başıma!
Herkesle çekişip davacı olayım diye
Doğurmuşsun beni, ey annem!
Ne ödünç aldım, ne de verdim,
Yine de herkes lanet okuyor bana.
11 RAB şöyle dedi:
‹‹Kuşkun olmasın, iyilik için seni özgür kılacağım,
Yıkım ve sıkıntı zamanında
Düşmanlarını sana yalvartacağım.
12 ‹‹Demiri, kuzeyden gelen demiri
Ya da tuncu kimse kırabilir mi?
13 Ülkende işlenen günahlar yüzünden
Servetini de hazinelerini de karşılıksız,
Çapul malı olarak vereceğim.
14 Bilmediğin bir ülkede
Düşmanlarına köle edeceğim seni.
Çünkü size karşı öfkem
Ateş gibi tutuşup yanacak.›› ‹‹Geçireceğim›› (bkz. 17:4).
15 Sen bilirsin, ya RAB,
Beni anımsa, beni kolla.
Bana eziyet edenlerden öcümü al.
Sabrınla beni canımdan etme,
Senin uğruna aşağılandığımı unutma.
16 Sözlerini bulur bulmaz yuttum,
Bana neşe, yüreğime sevinç oldu.
Çünkü seninim ben,
Ya RAB, Her Şeye Egemen Tanrı!
17 Eğlenenlerin arasında oturmadım,
Onlarla sevinip coşmadım.
Elin üzerimde olduğu için
Tek başıma oturdum,
Çünkü beni öfkeyle doldurmuştun.
18 Neden sürekli acı çekiyorum?
Neden yaram ağır ve umarsız?
Benim için aldatıcı bir dere,
Güvenilmez bir pınar mı olacaksın?
19 Bu yüzden RAB diyor ki,
‹‹Eğer dönersen seni yine hizmetime alırım;
İşe yaramaz sözler değil,
Değerli sözler söylersen,
Benim sözcüm olursun.
Bu halk sana dönecek,
Ama sen onlara dönmemelisin.
20 Bu halkın karşısında
Sağlamlaştırılmış tunç bir duvar kılacağım seni;
Seninle savaşacak ama yenemeyecekler,
Çünkü yardım etmek, kurtarmak için
Ben seninleyim›› diyor RAB.
21 ‹‹Seni kötünün elinden kurtaracak,
Acımasızın avucundan kurtaracağım.››